Yorumlar

İsrail’in Suriye Politikası: Sınırlı Müdahaleci Yaklaşım

Suriye İç Savaşı, ülkenin kaderini tayin etme sürecinde uluslararası aktörlerin yerel grupları gölgede bıraktığı bir senaryo üzerinden okunmaya devam ediyor. Savaşın ilk safhalarında, uzun vadeli jeopolitik amaçlar, güvenlik-prestij ekseninde oluşturulan amaçlara tercih edilmediği için, çoğu uluslararası aktör Suriye'ye yönelik politikalarını tarafsızlık çerçevesinde oluşturdu ve Suriye güvenliğinde biçilen roller rejim ve muhaliflerle sınırlı tutuldu. Bahsi geçen güvenlik ekseninin temel taşları bölgesel istikrar ve huzurun bozulması ve DAEŞ ve Heyet Tahrir uş Şam (eski adı "Nusra Cephesi" olan "Şam'ın Fethi Cephesi" ve benzer çizgideki örgütlerden teşkil olmuştur) gibi örgütlerin hâkimiyet alanını artırması olarak tanımlanabilir. Bu noktada Türkiye gibi İç Savaş'a sınır komşusu olan bölgesel ülkelerin göç ve göç uzantılı ulusal problemleri de güvenlikleştirdiği görülmüştür. Savaşın giderek daha fragmente bir hal alması sonrası ise, güvenlik-prestij eksenine yönelişi ve önleyici müdahaleleri beraberinde getirmiştir. Tüm bu süreçler yaşanırken, öncelikli tehdit algısını terör örgütleri ve bu örgütlerin yarattığı terör dalgası üzerinden değil, İran ve İran'ın artırdığı etki alanı üzerinden şekillendiren bir ülke var: İsrail.