Yorumlar

Bu Kararın İslam Dünyasını Birleştirmesi Söz Konusu Olabilir

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat, İslam ülkelerinin, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrai'in başkenti olarak tanıma kararını fırsata dönüştürerek kendi aralarında iş birliğine gitmeleri gerektiğini belirtti.

Trump'ın açıklamasının ardından sadece İslam dünyasından değil, dünyanın birçok bölgesinden özellikle Batı'dan, bu adımın yanlış olduğuna yönelik açıklamalar geldiğine değinen İnat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ülkelerinden, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nden gelen açıklamalara bakıldığında bu adımın tehlikesini anlayacak kadar politik zekaya sahip olduklarını gördüklerini ancak Amerikan başkanının bu duyarlılığı göstermediğini anlattı.

Filistin-İsrail sorununda Filistin tarafının son yıllarda aralarındaki uyuşmazlıkları gidermek için ciddi adımlar attığını anımsatan İnat, barış konusunda da aslında hazır olduklarını vurguladı.

Trump'ın açıklamasıyla başka bir boyut kazanan süreçte Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in barış konusunda ciddi olmadığının anlaşıldığını dile getiren İnat, şöyle devam etti:

"Uluslararası hukuka, Amerika'nın da desteklediği Birleşmiş Milletler kararlarına göre İsrail'in, çekilmesi gereken Doğu Kudüs'ü 1980 yılında ilhak ettiğini sonra da başkent ilan ettiğini biliyoruz. Şimdi de Amerika Birleşik Devletleri bunu tanıdığını söylüyor ve büyükelçiliğini oraya taşıma hazırlığı içerisinde. Tamamen uluslararası hukuka aykırı bir tutum içerisinde yani daha önce kendisinin de katıldığı destek verdiği kararlara aykırı bir tutum içerisine olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz. Neden Amerika Birleşik Devletleri bunu yapıyor? Birincisi, iç siyasi saikler, ikincisi de güç dengeleriyle alakalı. Amerika Birleşik Devletleri aslında Ortadoğu'ya belki de tüm dünyaya ve İslam alemine şu mesajı vermiş oluyor, 'Biz şu an güçlü olduğumuz için istediğimizi yaparız. Uluslararası hukuku da hiçbir şekilde dikkate almayız ve böyle bir karar alırız.'"

"Alınan karar İslam dünyasını birleştirebilir"

Prof. Dr. İnat, dünya siyasal sistemine bakıldığında İslam dünyasından çok güçlü aktörlerin söz konusu olmadığını savunan İnat, acil toplantıya çağrılan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın alacağı kararların önemli olduğunu işaret etti.

"Tam da bu alınan kararın İslam dünyasını birleştirmesi söz konusu olabilir." diyen İnat, şunları kaydetti:

"Kur'an-ı Kerim'de anılan ve Mescid-i Aksa'nın kutsal olduğuna dair İsra Suresi'ndeki ayeti hatırlarsak İslam dünyası açısından çok önemli Kudüs gibi bir şehrin ve Mescid-i Aksa'nın korunması konusunda geçmişte İslam dünyasının ciddi teşebbüsleri oldu. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da aslında kuruluşu Kudüs ve Mescid-i Aksa ile alakalıdır. Hatırlarsak, Mescid-i Aksa'nın yakılması girişimine karşı İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, İslam'ın kutsal mekanlarının korunması girişimi çerçevesinde kurulduğunu biliyoruz. Şu anda da dönem başkanı Türkiye. Dolayısıyla Türkiye'nin sorumluluğunda. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın acil toplantıya çağrılması ve İslam'ın önemli mekanları arasında ikinci sırada bulunan Harem-i Şerif'in, Mescid-i Aksa'nın korunması konusunda karar alması tepki göstermesi gerekiyor. Bu mümkün olacak mı, üye ülkelerin bu toplantıya hangi düzeyde katılım sağlayacağıyla göreceğiz aslında."

"İslam dünyası bunu fırsata çevirmeli"

İslam dünyasındaki bazı ülkelerin son dönemde İsrail ile çok yakın ilişkiye girdiğini vurgulayan İnat, hatta bazı ülkelerin ittifaklar kurma yolunda olduklarını söyledi.

Trump'ın kararını açıklamasının ardından başlayan sürecin onlar için de bir sınav niteliği taşıdığını anlatan İnat, "İsrail'in, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın açıklamasından güç alarak daha önce başkent ilan ettiği Kudüs'le ilgili yapacağı oldu bittilere nasıl tepki verecek şimdi o ülkeler. Biraz da bunlar belirleyecek İslam dünyasının bunu fırsata dönüştürüp dönüştüremeyeceğini. İslam dünyasının önemli bir mekanına yönelik böyle bir 'saldırı girişimi' olduğunu görüyoruz. Bu girişime karşı doğru tepkiyi vermeleri demek kendi aralarında iş birliğine gitmeleri ve Ortadoğu bölgesi başta olmak üzere İslam dünyasında yaşanan sorunların giderilmesi, kendi içerisinde çözülmesi konusunda adım atmaları anlamına gelecektir çünkü uluslararası politikada İslam dünyasının etkin güç haline gelmesi ancak iş birliği yapmaları ile mümkün olacaktır." ifadelerini kullandı.

Ortadoğu sorunlarında İslam ülkelerinin iş birliği yapamadığını gördüklerini belirten İnat, Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Libya'da birbirleriyle çatışma içerisinde olmalarının, Filistin konusunda bu tür adımlar karşısında güçlerinin bölünmelerine yol açtığı için doğru tepkiyi verememeleri sonucunu doğurduğuna vurgu yaptı.

Prof. Dr. İnat, "Dolayısıyla bunu fırsata dönüştürmeleri ancak böyle bir tehdit karşısında iş birliğine yönelmeleriyle mümkün olur diye düşünüyorum." dedi. 

Bu yazı ilk defa AA'da yayınlanmıştır.